- Stellantis, California’nın emisyon politikalarına uymayı kabul etti ve 2030 yılına kadar yeni araçların üçte ikisini sıfır emisyonlu veya elektrikli olarak üretmek zorunda kalacak.
- Stellantis, CARB anlaşması gereği 10 milyon metrik ton sera gazı emisyonunu azaltmayı taahhüt etti ve milyonlarca dolar harcayarak elektrikli araç satışlarını teşvik edecek.
- Stellantis’in öncüsü olan Fiat Chrysler Automobiles (FCA), emisyon uyumuna ilgi göstermekte isteksizdi ve California’nın katı emisyon standartlarına uymak istemiyordu.
- Stellantis’in CEO’su Carlos Tavares, otomobil üreticisi olarak Kaliforniya’ya bağlılığını ilan etmiş ve şirketin “Dare Forward 2030” stratejik bir plana sahip olduğunu belirtmiştir.
- Gelecekte emisyon kurallarının değişebileceği ve otomobil üreticilerinin taraflarını yeniden değerlendirebileceği belirtilmiştir.
Aşağıdaki makalede daha fazlasını okuyun:
Stellantis, Dodge, Chrysler, Jeep, Ram, Fiat, Maserati, Alfa Romeo gibi markalara sahip otomobil üreticisi, California’nın emisyon politikalarına uymayı kabul etti. Bu anlaşma gereği, Stellantis 2030 yılına kadar yeni araçların üçte ikisini sıfır emisyonlu veya elektrikli olarak üretmek zorunda kalacak. Bu, Dodge, Chrysler, Jeep, Ram, Fiat, Maserati, Alfa Romeo gibi markaları bünyesinde bulunduran otomobil üreticisinin, 2026 model yılına kadar emisyonları azaltması ve California’nın birkaç yıl içinde çoğunluğu elektrikli araçlardan oluşan bir filoya sahip olma şartına uyması gerektiği anlamına geliyor. Ayrıca, şirketin elektrikli araç satışlarını teşvik etmek amacıyla şarj istasyonlarına ve toplum destek programlarına milyonlarca dolar harcaması da gerekiyor.
California Hava Kaynakları Kurulu (CARB)’dan:
Anlaşmaya göre, Stellantis, 2026 model yılına kadar mevcut standartlara uyumun ötesinde 10 milyon metrik ton sera gazı emisyonunu daha azaltmaya katkıda bulunacak. Ayrıca, CARB’ın hukuki ve federal bir eylem nedeniyle standartlarını uygulayamaması durumunda bile, Stellantis 2030 yılına kadar California’nın sıfır emisyonlu hafif ticari araç satış gereksinimlerine uymaya devam edecek. Otomobil üreticisi, sıfır emisyonlu araçlarla ilgili eğitim programlarını genişletecek ve Kaliforniya’nın kabile bölgeleri, federal, eyalet ve ilçe parkları gibi yerlere kamu şarj altyapısı dağıtmak için Kaliforniya’ya 4 milyon dolar yatırım yapacak ve bu model yılları için Kaliforniya’nın sera gazı emisyonları standartlarını benimseyen diğer eyaletlere 6 milyon dolar daha yatırım yapacak. Stellantis ile yapılan anlaşma, California’nın, halk sağlığını geliştiren, iklim kirliliğini azaltan ve tüketici seçeneklerini artıran otomobil üreticileriyle sürekli işbirliği yapan son örneğidir. Ortaklık çerçevesinde, Stellantis, sera gazı emisyonları ve sıfır emisyonlu araç standartları için Kaliforniya’nın Temiz Hava Yasası yetkisine karşı çıkmama konusunda taahhütte bulunmuştur.
Reuters, Stellantis’in California ile başarısız bir anlaşmaya imza attığını belirtse de, gerçek biraz farklıdır.
Stellantis o zamanlar bile var olmuyordu ve öncüsü Fiat Chrysler Automobiles (FCA), emisyon uyumuna ilgi göstermek istememeye oldukça kararlıydı. Öte yandan, California eyaletinde araç satışı yapmak isteyen şirketlerin çok katı emisyon standartlarına uymalarını istiyordu.
FCA CEO’su Sergio Marchionne 2018 yılında vefat etti. Ancak emisyon uyumuna olan isteksizliğini sürekli olarak dile getirmişti.
California Valisi Gavin Newsom, 2019 yılında “Tarih boyunca yanlış tarafı seçen otomobil üreticileri, California’nın satın alma gücünün kaybeden tarafında olacak” şeklinde tehditler savurdu.
2021 yılında Frances PSA Group, FCA’yı satın alarak Stellantis’i oluşturdu.
Stellantis CEO’su Carlos Tavares, iklim gündemine tamamen bağlı olduğunu gösteren geçmiş açıklamalar yapmış ve otomobil üreticisi olarak Kaliforniya’ya bağlılığını ilan etmekten memnuniyet duymuştur. Şirketin kendisi, zorunlu süre içinde çoğunluğu pil elektrikli araçlardan oluşacak şekilde para yatırma stratejisine sahip olan “Dare Forward 2030” stratejik bir plana sahiptir.
Ancak bu, geleceğe ilişkin kesin bir kanıt olarak kabul edilemez.
California’ya karşı direnen şirketler, Biden yönetimi göreve geldiğinde yumuşayan emisyon kurallarını geçersiz kılınca boyun eğdi. Trump yeniden başa dönerse, birçok otomobil üreticisinin yeniden taraflarını değiştirmesinin büyük bir olasılık olduğu düşünülebilir. Ancak bu, hükümet ile iş dünyasının arasında devam eden hoş olmayan politik ortaklıkların da sürdürüleceği anlamına gelir. Şu anda tüm taraflar için genel durum budur. Öyle ya da böyle, kurallar ve hedefler her birkaç yılda bir sürekli değiştiği için tarafların savaş hattını belirlemek için sıraya girmesi, güvenilir, uygun fiyatlı ve ortalama tüketici ihtiyaçlarını karşılayan otomobiller üretmek için sağlam bir strateji gibi görünmüyor.